Ceza hukuku daha doğrusu doktrinde her ne kadar sadece ceza hukuku olarak geçse de tam anlamı ile suç ve ceza hukuku; toplum içerisinde var olan suçları kategorize ederek ve unsurlarını belirleyerek bu suçları işleyen bireylerin ıslahı için vermiş olduğu cezaları ve uygulamış olduğu güvenlik tedbirlerini inceleyen hukukun kamu hukuku altında incelenen dalına denmektedir. Suç ve ceza hukuku Türk hukuk sistemi içerisinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile kanunlaştırılmıştır.
Türk Ceza Hukukunu incelediğimizde 5237 sayılı kanun ile hüküm altına alınan ve bireylerin kanuna aykırı davrandığı hallerde birtakım yaptırımlar uygulamaya başlayan suç ve ceza hukukumuz genel mana da 2’ ye ayrılmaktadır. Genel hükümler ve özel hükümler olarak 2’ye ayrılan kanun 1 ile 80. Maddeler arasında genel hükümler yer alırken 81. Maddeden itibaren suç ve ceza kanunun özel hükümleri oluşmaktadır. Kanun koyucu peki neden ceza hukukunu genel ve özel hükümler olmak üzere ikiye ayırmıştır? 2’ye ayrılmasının sebeplerine baktığımızda kanun koyucunun aslında mantıklı bir hareket yaparak hem kanunu uygulayacak olan hâkim ve savcılara hem de vekillerini müdafi edecek olan avukatlara yani hukuk adamlarına kolaylık sağladığını görebiliriz.
Suçu baz alarak hareket eden kanun koyucu mevcut bütün suçlar için uygulanabilecek ilkeleri, hükümleri genel hükümler başlığı altında incelerken her biri farklı unsurlardan oluşan suçları ayrı ayrı ele alarak unsurlarını belirterek ve hangi koşullar altına kaç yıl hapis cezası ya da adli para cezasına çarptırılacağını ya da hangi güvenlik tedbirin uygulanacağını özel hükümler altında her bir suç için ayrı ayrı, incelemiş ve hüküm altına almıştır.